Koroner kalp hastalığı nedir? Nasıl tedavi edilir? Koroner (kalbi besleyen) damarları tıkayan problemlerden kaynaklanan hastalıklara ‘koroner damar hastalığı' adı verilir. Halk arasında ‘damar sertliği' adı verilen birtakım plaklar, bu damarlarda kanın akımını engelleyebilir. Kan akımının engellenmesi ile çabuk yorulma ile ortaya çıkan göğüs ağrısı görülür. Damarın tamamen tıkanması ise yaşamı tehdit eden ve ölümle sonuçlanabilen ‘kalp krizi' diye adlandırdığımız tehlikeli tabloya neden olur. Bu tabloyu önlemek mümkün mü? Damarın tıkanması, yaşamı tehdit eden, ölümle sonuçlanabilen ‘kalp krizi'ne neden olabilir. İşte bu nedenle; koroner damar hastalıkları riski düşünülerek her göğüs ağrısı sorgulanmalı.
Özellikle yürümeyle, merdiven çıkmayla görülen göğüs ağrısının nedeni araştırılmalı. Aslında göğsü ağrıyan herkes doktora gitmeli! Çünkü göğüs ağrısı çeken ya da kalp krizi geçiren hastalar vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurursa, anında bu damarları tespit edip açmak mümkün. Diğer bir deyişle; kalp krizi geçiren hastalara ilk altı saat içinde yapılan müdahale ile damar tıkanmasına bağlı gelişen kalp adalesi hasarları engellenebilir. Yeter ki geç kalmış olmayın! Koroner kalp hastalığında tedavi açısından ne durumdayız? Dünyanın en gelişmiş ülkelerinde uygulanan her türlü tedavi yöntemi ülkemizde de başarıyla yapılıyor. Tedavinin yanı sıra öncelikle hastalığı önlemeye yönelik tedbirler alınmalı. Kötü beslenme alışkanlıkları, sigara, hareketsiz yaşam gibi olumsuz faktörler değiştirilmeli. Bazı durumlarda ilaçla tedavi uygulanır. Koroner anjiyografi dediğimiz yöntemle kalbin damarları görüntülenir. Buradaki durum tespit edildikten sonra “Balon mu yapılmalı? Stent mi uygulanmalı? Ameliyat mı yapılmalı?” bu sorunun yanıtına odaklanmak gerekiyor. Balon ve stent nasıl uygulanıyor? Halk arasında ‘balon tedavisi' denen anjiyo plasti işlemi, kalbin tıkanan damarlarının bir aygıtla genişletilmesi yöntemidir. Dünyada ilk uygulandığı günden bu yana başarıyla sürdürülmektedir. Bu tedavi yöntemi yaklaşık 15-16 yıldır Türkiye'de de uygulanıyor. İlk uygulamalarda balon tedavisinden sonra açılan damarların yeniden sıklıkla tıkandığının görülmesi üzerine stent adı verilen, balonların üzerin monte edilmiş paslanmış çelikten yapılan aygıtlar tıkanan damara yerleştirilmeye başlandı. Damarın içinde çok açılı bir darlık varsa balonun üzerin monte olan stent ile girebilir. Damar çok darsa ve stent ile geçilmeyecek durumdaysa önce balon ile girilir damar bir miktar genişletildikten sonra stent uygulanabilir. Stentler, balonun üzerine sıkıca monte edilmiş durumda. Stenti damarın içine yerleştirirken balonu kullanıyoruz. Stenti monte ettikten sonra balonu indirip damardan dışarı çıkartıyoruz. Stent ve balon uygulamaları yapılırken nasıl anestezi uygulanıyor? Gerek koroner anjiyografi, gerekse stent ve balon uygulamasında genel anesteziye ihtiyaç duyulmuyor. Stent ve balon yerleştirilirken hastalarla iletişim halinde olmamız gerekiyor. Hastayı uyutmadan konuşarak gerçekleştiriyoruz. Kasıktan girdiğimiz yeri lokal anestezi ile uyuşturuyoruz. Hasta normal yaşamına ne zaman dönüyor? Anjyodan sonra hastanede 4-5 saatlik bir dinlenme süresi gerekiyor. Stent ya da balon işleminden sonra ise hastaların bir gün hastanede yatması gerekiyor. Anjiyografi, stent ya da balon işlemlerinden bir gün sonra hasta norma yaşamına dönebiliyor. Tedaviden sonra hasta nasıl takip ediliyor? Stent, balon uygulaması hatta bypass tedavisi, radikal anlamda çözüm değil. Damar sertliği bu tedavilerden sonra da devam ediyor. Belli aralıklara yapılan kontrollerde hastanın ilaçları gözden geçirilir, kolesterolü kontrol edilir, göğüs ağrısı olup olmadığını sorgulanır ve efor testi uygulanır. Efor testinde bir problem varsa kalbin damarlarının görüntülenmesi için anjiyo tekrar düşünülebilir.